GAZİANTEP - ŞANLIURFA- HARRAN - GÖBEKLİTEPE -MARDİN-
MİDYAT- DİYARBAKIR - ADIYAMAN - NEMRUT- HALFETİ -ADANA 

-TARİHLER-
17 AĞUSTOS / 22 AĞUSTOS 
24 AĞUSTOS /   29 AĞUSTOS
31 AĞUSTOS / 5 EYLÜL
7 EYLÜL / 12 EYLÜL
14 EYLÜL / 19 EYLÜL
21 EYLÜL / 26 EYLÜL
28 EYLÜL / 3 EKİM
5 EKİM / 10 EKİM 
12 EKİM / 17 EKİM
19 EKİM / 24 EKİM 
26 EKİM / 31 EKİM
2 KASIM / 7 KASIM
9 KASIM / 14 KASIM
16 KASIM / 21 KASIM 
23 KASIM / 28 KASIM 

ALINIŞ DURAKLARI 
 

Akdeniz Gezi Fırsatları Ofis Önü
Özdilek Avm Önü
Akdeniz Üniversitesi Meltem Kapısı
İl Sağlık Müdürlüğü Önü
5M Migros Önü 
Samanyolu Pastanesi Önü
Markantalya Avm Önü
Mevlana Kavşağı Servet Fırın Önü
Kepez Belediyesi Kavşağı Manavgat İstikameti
Serik Öğretmenevi Kavşağı

,

Tur Programı

• 1. Gün

  GAZİANTEP - ŞANLIURFA

  Dünya Gastronomisinde ilk sıralarda yer alan mutfağı ile Gaziantep e özel Antep Kahvaltısı( ekstra ) ile turumuzun ilk gününe başlıyoruz.Kale-i Füsus ya da Kefen Kalesi olarak adlandırılan Gaziantep (Ayıntap) Kalesi’ni panoramik olarak görüp tarihi çarşılarda gezimize devam ediyoruz.Tarihin en güzel ve en eski bakır işçiliğinin mistik sesleri ile Bakırcılar Çarsısından geçerek Almacı Pazarını, Zincirli Bedesteni görüp 17.yüzyılda Tekke Camii Külliye binası içinde kahve-kütüphane olarak kullanılan günümüzde Tahmis Kahvesi olarak adlandırılan tarihi mekânda Sütlü Menengiç kahvelerimizi içerek kısa bir mola ile serbest zaman veriyoruz. Birecik Barajının yapılması ile suları altında kalan tarihi Zeugma Antik Kenti’nden çıkarılan mozaiklerin sergilendiği dünyanın en zengin ikinci mozaik koleksiyonuna sahip olan Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi’ni ziyaret ediyoruz.Dünyaca ünlü Çingene Kızı Mozaik"inin yanı sıra konularını yunan mitolojisinden alan Samsatlı sanatçıların olağanüstü işçiliği ile sanatın en güzel harmonisi mozaikleri ,rehberimizin anlatımları eşliğinde geziyoruz ve ardından konaklayacağımız Şanlıurfa ilimizdeki otelimize yerleşiyoruz.Şanlıurfa kültürüne haiz Yemekli Sıra Gecesi’ne katılıyoruz

• 2. Gün

  ŞANLIURFA - HARRAN - GÖBEKLİTEPE -MARDİN

  Dünya ilimleri tarihinde ,pozitif bilimler alanında kurulmuş ilk üniversitesinin bulunduğu Harran'a geliyoruz. Dünya üzerinde 3 bölgede bulunan konik kubbeli evleriyle koruma altına alınmış olan Harran'da; Ulu Cami Kalıntıları, Höyük, Şehir Surları, Kale, Geleneksel Harran Konik  Evlerini görüp, bir aşiret ailesinin evine misafir oluyoruz.  Balıklı Göl, Halil-ül Rahman Gölü ve Camii, Ayn-ı Zeliha Gölü, İbrahim Peygamber Makamı, İbrahim peygamberin ateşe atıldığına inanılan eski kilise bugün ise Halil İbrahimin Bereketinin sembolü dergah, Rızvaniye Camii, Mevlid-i Halil Camii’ni ziyaret ediyoruz. Şanlıurfa’nın meşhur isotunu ve diğer yöresel ürün ve baharatlarını bir arada bulup alabileceğimiz, yöre kadınlarının emeği ile üretilen ürünlerin satıldığı çarşıda ,alışverişlerimizi yapıyoruz. Tarihin sıfır noktası ,Göbekli Tepe ören yerine ulaşıyoruz. 12 bin yıllık tarihi ile dünyada bilinen ilk insan yapımı megalit yapıların bulunduğu, dünya üzerinde tüm bilim, tarih ve arkeoloji ile uğraşan insanların ilgi odağı konumunda olan Göbeklitepe, UNESCO tarafından 2019 yılında Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınmıştır. İçerisinde bulunan yapıların ne amaç ile yapıldığı hala çeşitli çevreler tarafından tartışma konusu olan ve hala net bir açıklama getirilememiş olan, 25 yıllık kazı çalışmaları sonucunda sadece %20’lik bir kısmının toprak üzerinde sergilendiği bir ören yeri olan Göbekli Tepe’yi ziyaret ediyoruz ardından aracımıza yerleşip Mardin'de konaklayacağımız otele doğru hareket ediyoruz.

• 3. Gün

  MARDİN - MİDYAT

  Midyat’ta yörenin en bilinen el  marifeti  ,telkâri sanatı ve işçiliğini izlemek üzere Telkari Atölyesi ve fabrika satış mağazasını ziyaret edeceğiz. Telkariciler ve Kaçakcılar Çarşısı Midyat'a özgün gümüş takıların bulunacağı bir eski çarşıdır.Süryani ustaların ellerinde yeniden  hayat bulmaya başlayan telkâri zanaatının ise ayrı bir yeri vardır.Midyata has bu sokaklarda birçok dizinin çekim alanı olan Midyat konukevi Sıla Dizisisin çekilmesiyle daha da ünlenen, olağanüstü güzellikteki cephe süslemeleriyle ve üç katlı yapının terası Midyat'ın en göz alıcı evini ziyaret ediyoruz. Hayat ve yaşam havuzunun en güzel mimarisinin olduğu Kasımiye Medresesi’ne hareket ediyoruz. Medresenin avlusunda bulunan küçük havuzu yapıya serinlik katmakla birlikte Selsebil adı verilen çeşmenin anlatımını rehberimizden dinlediğinizde bir kez daha büyüleneceksiniz. Manastır, tarihsel süreçte dönem dönem farklı isimlerle anılmıştır. İlk dönemlerinde, kurucuların isimlerine izafeten Mor Şmuel ve Mor Şemun Manastırı olarak tanınmıştır. "Rahiplerin Meskeni" anlamına gelen ve Süryanice'de "Dayro d'Umro" isminden türetilen Deyr-el Umur ve bu ifadenin Türkçe uyarlamasıyla "Deyrulumur" ismiyle de bilinmektedir. Aynı zamanda Kartmin bugünkü Yayvantepe Köyü'ne yakınlığı nedeniyle "Kartmin Manastırı" ismiyle de karşımıza çıkmaktadır. Bugün de kullanılan "Mor Gabriel Manastırı" adlandırması, Turabdin Metropoliti Mor Gabriel'in (634-668) adından gelmektedir.  Sonrasında Ulu Cami’ye doğru yürüyüşümüze başlıyoruz. Dar ve taş sokaklarda çarşıların arasından yapacağımız yürüyüşümüz sonrasında Mardin'in büyük camisi olan Camii Kebir olarak da bilinen Ulu Cami’yi ziyaret ediyor ve bir şiir misali okunacak olan minaresinin anlatımını dinliyoruz. Daha sonra belediye temizlik işlerinin eşekler ile yapıldığı daracık sokakları görüp, Mardin'in içinde kaybolmak isteyeceğiniz labirent sokaklarından bazıları, birbirine binaların altından geçen geçitlerle bağlanıyor. Bu geçitlere Arapça'da "kapalı yer" anlamına gelen "ABBARA" adı veriliyor. Abbaralar mimari estetikleri bir yana, şehir halkını yazın sıcaktan koruyan, kılın da soğuktan koruyan birer kalkan gibidir. Tarihi evlerin altında birer tünel gibi sokakları birbirine bağlayan Abbaraların altından  yürüyüşümüze devam ediyoruz ve Tarihi Ptt Binası, Mezapotamya Ovası, Şehidiye Camisini de burada görebileceğiz. Anlatım ve Fotoğraf molalarımız ardından konaklayacağımız otele hareket ediyoruz.

• 4. Gün

  DİYARBAKIR - ADIYAMAN - NEMRUT

  Başlangıç için Diyarbakır'a hareket ediyoruz. Diyarbekir'i gördüm mü, gerisini görmeye gerek yok."denilen şehri görmeden olmaz. Binlerce yıldır ibadet merkezi olan İslam aleminin 5. Haremi Şerif’i kabul edilen Ulu Cami'den başlıyoruz.  Diyarbakır ulu cami aynı zamanda Mesudiye ve Zinciriye Medresesine de ev sahipliği yapmaktadır. Diyarbakır’ın suyundan içen ve havasından koklayan ya yazar ya şair olmaktadır. Hasan Paşa Hanı, Diyarbakır Surları, Hevsel Bahçeleri’ni (Panoramik), görüp ve rehberimizin anlatımlarıyla hayran kalacağımız yerlerden. Diyarbakır sokaklarından geçerek Diyarbakır’ın simge yapılarından olan Hasan paşa Hanını ve Kuyumcular çarşısını ziyaret ediyoruz. Ciğer kokuları arasından geçerek Sülüklü Han ziyaretin ediyor oradan da Anadolu’da türünün tek örneği olan Dört Ayaklı minareyi ziyaret ediyoruz.  Mezopotamya’nın besin kaynağı Hevsel Bahçeleri Cennet Bahçesinde fotoğraf karesi aldıktan sonra kavuşamayan âşıklara konu olan Suzan Suzi hikâyesine de konu olan On Gözlü Köprüsünü ziyaret ediyoruz. Ardından Adıyaman'a hareket ediyoruz ilk olarak Cendere Köprüsü'nü ziyaret ediyoruz.Roma döneminden kalma tarihi bir yapıdır ve Adıyaman’ın önemli simgelerindendir. Bu köprü, taş yapısı ve mimarisi ile dikkat çeker.Bu tarihi köprüyü ziyaret ederek, Roma döneminin mühendislik harikalarından birine tanıklık edebilirsiniz. Kommagene Kralı Mithridates, annesi İsias, kızkardeşi Antiochis ve yeğeni Aka’nın mezarlarının olduğu Karakuş Tümülüsü’nü de göreceğiz. Krallar Dağına geçerek Nemrut'a tırmanıyoruz. Yorgunluğumuzu atmak için otelimize geçiyoruz.

• 5. Gün

  HALFETİ -ADANA - ANTALYA

  Halfeti’ye doğru devam ediyoruz. Dileyen misafirlerimizle sular altında kalmış Halfeti’de Fırat Nehri’nin kenarında bizi bekleyen teknemiz ile güzel bir yolculuğa çıkıyoruz. Tekne turumuza eski bir yerleşim birimi olan Rum Kale'nin ve sular altında kalan minaresi ile ünlü Savaşan Köyü’nün kalıntılarını görme fırsatı bulacağız. (Ekstra). İlk dikkatimizi çeken yapı Fırat Nehri ile Merziman Çayı’nın birleştiği noktada kurulan heybetli Rumkale oluyor. Kalenin ardından bir zamanlar yaşam alanı olarak kullanılmış Mağara Evleri ve önemli bir kısmı sular altında kalmış olan Savaşan Köyü’nü, sular altında kalan camiinin suların üzerinde kalan tek kısmı olan minaresini görüp fotoğraflama molası vereceğiz. Ardından Adana'ya geçiyoruz. İlk durağımız Adana’nın tarihi simgelerinden Taşköprü oluyor. Roma döneminden kalma 1700 yıllık tarihiyle hala kullanımda olan en eski taş köprüyü gördükten sonra Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun en büyük camiisi olan Sabancı Camii'ni de görüyoruz. Ardından aracımıza yerleşip Antalya'ya dönüş yolculuğuna başlıyoruz.

Fiyata Dahil Olan Hizmetler

Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler